Blogger’lar bulundukları etkinliği TT yapma gücündeler!

Katıldığınız bir etkinlikte, seminerde dikkatle gözlemleyin. Not alan, bir yandan tabletini veya pc’sini kurcalayan bir yandan da tweet’ini atan insanlar gözlemlerseniz, onların seminerin bir izleyicisi olmalarından öte bir “blogger” olduklarını rahatlıkla fark edebilirsiniz 🙂

Nitekim artık yazılı medya-basının yerini dijital medyanın (yeni medya) aldığını deneyimliyoruz. Dolayısıyla, hangi sektör olursa olsun, alanında “başarılı” bir organizasyona imza atmak isteyen, imza attığı organizasyonun daha ses getirmesini isteyen etkinlik düzenleyiciler, bloggerların güçlerini es geçmemeliler.

Nitekim, büyük çaplı olmaya aday bir konferans ya da kongre/zirvenin, oraya davet edilmiş “blog sahipleri-yazarları” olmadan TT olması çok zor. Çünkü katılımcıların/seyircilerin her birinin bunu yapma durumu yok. Bir blogger, 5 dakikada 5 tweet atıyorsa, davetli seyirci/katılımcı gün boyunca beğendiği iki üç cümleyi tweetliyor.

Twitter ve/veya Vine fenomenlerinin bu tip kurgu çalışmaları için ücret talep etmeleri bir yana, blog yazarları bunun için ekstra bir parada talep etmiyorlar 🙂 veya henüz etmiyorlar. Davetli olarak katılmalarının dışında….Keza, işini hakkıyla yapan uzmanlık blogları içinde bu tip uygulamaları görebileceğiz çok yakın bir gelecekte. Hatta görmemiz gerekir. Kanımca bu, yakın gelecekte bütünleşik pazarlama enstrümanları arasında da yerini alacak.

Şu anda bloggerlar bunu hem kendi mesleki tatminleri, hem de sevdikleri uğraşıları olan bir nevi çocukları gibi olan blogları ve okuyucuları/takipçileri için yapıyorlar. Bir nevi karın tokluğuna amme hizmeti…

Bununla birlikte blogger’lar bulundukları etkinliği TT yapma gücündeler. Bunu en son Peryön Kongrede deneyimledik. TT’de 7.oldu. (#peryonkongre ile) Elbette bunda kongrede bilfiil bulunan ve sayısı 20 yi bulan /belki de geçen blog yazarlarının payı yadsınamaz. Bunu ciddi olarak düşünmek ve değerlendirmek gerekir. Üstelik sadece twitterda değil, facebook, instagramı da sayabiliriz. Ancak en aktifi, hızlısı ve kolayı twitter 🙂 Katılımları ve izlenimleri hakkında yazdıkları blog yazıları ve sosyal medyada sağladıkları hareketlilikte ve reklam da cabası…

Bir düşünün isterseniz, bir kongre veya konferans yapıyorsunuz, hiçbir blog yazarı yok ya da siz çağırmamışsınız “ne gerek var demişsinizJ” O zaman siz, sosyal medya’da ya “kendi tweetini kendin yaz” yapacaksınız (-ki bunun için bir ya da iki personel görevlendireceksiniz, gün boyu bunu yapıp, takip etsinler diye-) ya da bunu da yapmayacaksınız, o vakitte gün içinde 700-800 tweet atılabilecekken, siz anca 100-200 tanesini öpüp başınıza koyacaksınız 🙂

Bunun en güzel örneklerini, İK alanında düzenlenen iki büyük etkinlikte geçen sene ve bu sene gördük. Önümüzdeki yıllarda da görmeye devam edeceğiz, çok net 🙂

Bu nedenle, herhangi bir alanda zirve/seminer/konferans gibi etkinlikleri düzenlemek isteyenlere tavsiyemiz, hangi alana/sektöre aitse etkinlik (ör, İK, ör. Moda, ör. Eğitim, ör. SoMe veya Teknoloji…vs.) o alandaki blogları incelesinler, hatta mümkünse takip ediyor olsunlar, en etkinleri kimdir, nedir onları araştırsınlar, bulsunlar ve eğer hepsini davet edemiyorlarsa kendilerine göre seçtikleri sayı adedince davet etsinler. Blogların güçlerinden daha çok yararlansınlar 🙂 Gelebilecek blog yazarları gelip katılsınlar hem kendi gelişimleri hem de networkleri için kullansınlar. İşte size win-win…

Haydi bakalım, yine bu fikrimizde, durduğu yerde durarak sözde İK’da blog kardeşliği goygoyculuğu yapan adaptif nemacılara değil, özde blog kardeşliğine hediyemiz olsun 🙂

Ne demiş büyüklerimiz, “Ayinesi İŞTİR kişinin, lafa bakılmaz.”

 

Not : Tarafıma blogum adına şimdiye dek gelen tüm davetler için teşekkür ediyorum, programım dahilinde katılmaya özen gösteriyorum, tweetlerimi atıyor, yazılarımı yazıyor ve sosyal medya hesaplarımda paylaşıyorum. Ve bunu tamamen gönüllü olarak yapıyorum. (Bu tüm önde gelen ik blogları/bloggerları için geçerli)

 

Banu Çakar
banu@banucakar.com
Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz