Turkcell "Türkiye'yi Büyüten Kadın Liderler" Etkinliği – 05 Mart 2014

Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü geleneksel hale gelen “Türkiye’yi Büyüten Kadın Liderler” etkinliği ile kutladı.

Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinlikte iş, sanat ve tıp dünyasının önde gelen isimleri bir araya geldi.

Turkcell müşterisi şirketlerin yöneticileri, iş ve sanat dünyasından ünlü isimler ve akademisyenlerden oluşan yaklaşık 1000 kadının katıldığı etkinliğin açılış konuşmalarını Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Selen Kocabaş ile Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı gerçekleştirdi.

Açılışın ardından gazeteci Cüneyt Özdemir moderatörlüğünde “Türkiye’yi Büyüten Kadınlar” paneli düzenlendi. Panelde LİMAK Holding Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Özdemir, Yeşilçam’ın en önemli yıldızlarından olan ve günümüzde sosyal sorumluluk çalışmalarıyla adından söz ettiren Filiz Akın, İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, SGK Kurum ve Yönetim Kurulu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hilal Mocan yer aldı.

 

Sabancı açılış konuşmasında;

Bu yüzyılın kadınların yüz yılı olacağını belirterek, buna yürekten inandığını söyledi.

 

Bugünün en önemli üç trendinin iklim değişikliği, şehirleşme ve kadının iş gücüne katılımı olduğunu, ancak bu sürecin sancılı bir şekilde geliştiğini vurgulayarak, bu sürece ayak uyduranların rekabette öne geçeceklerini dile getirdi. Sabancı, içinde yaşanılan çağa mobil çağ dendiğini hatırlatarak, aynı anda çok iş yapabilme becerisi yüksek olan kadınların, bu çağdan daha kolay yararlandığını söyledi. Kadınların katılımı artmadan daha iyi bir dünyanın gerçekleşemeyeceğine vurgu yaptı.

Çok yol alındığını ama bunun yeterli olmadığını dile getiren Sabancı konuşmasında şunları belirtti :

Yapacak çok işimiz var. Google’a baktığımızda, kadın ve iş kelimelerinin ilk kez birlikte anılması 1900’lü yıllara denk geliyor. Nitekim, 1910 yılında 8 mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul ediliyor. Ancak dünyada kadınların uyanışından 1960’lara gelindiğinde bahsedebiliriz. Kadınların iş gücüne katılımının ekonomik büyümeyi desteklediği ortaya çıktı. Cinsiyet eşitliğinin önemine dair farkındalık arttı. Buna paralel devlet politikaları geliştirilmeye başlandı.

İlk ve tek kadın olmak önce hoşunuza gidiyor. Ayrıcalık gibi geliyor. Sonra bu işte bir “sakatlık” veya “eksiklik”  olduğunu farkediyorsunuz. Bunun böyle olmaması gerektiğine inanıp, çalışıyorsunuz.

ABD İşçi İstatistikleri Kurumu’nun araştırmasına göre Amerika’da kadınların iş gücüne katılımı, 1960 yılında yüzde 40’ın altında iken, 2012 yılında bu oranı yüzde 57’ye çıkarabilmişler. Yani 52 yılda yüzde 40’tan yüzde 57’ye ulaşmış.

Yapılan araştırmalar ve tahminler Amerika’da 2020 yılına gelindiğinde kadının iş gücüne katılımında artış değil, yüzde 3’lük bir oranda düşüş yaşanacağını gösteriyor. Amerika’da varlığın büyük bir kısmı kadınların elinde. 10 yıl önce Fortune 500 şirketlerinin sekizinin CEO’su kadındı. Ama şimdi bu rakam 23. Bugüne kadar yapılanlardan cesaret alıyorum. Ayrıca Amerika’da gerçekleşenlere bakıyorum. Onlar başardılarsa, biz de yapabiliriz diyorum. İlk iş olarak, hedefimizi, zirvemizi tespit edelim diyorum. Cesaretimizi korumamız, etkin ve hedeflere doğru çalışmamız gerekiyor.”

2023 hedefleri için kadınların çalışmaya katılım oranını artırmalıyız. Bugün kadınların işgücüne katılımı yüzde 30. Erkeklerin ise yüzde 70. Bu ancak yüzde 75’e çıkabilir. Dolayısıyla, Türkiye 2023 hedefleri için hamle yapacaksa, mutlaka kadınların çalışmaya katılım oranını artırmalıyız. Hatta daha açık söyleyeyim, kadınların daha çok ekonomik katılımı sağlanmazsa Türkiye’nin bu şartlarla, 2023 hedeflerini gerçekleştirmesi mümkün değil.

Kadınların üst yönetimde etkin olarak yer almasına fırsat veren şirketlerde, hem kurumsal, hem de finansal performansta, kritik kararların kalitesinde, yaratıcılıkta, inovasyonda ve etik davranışlarda olumlu artış yaşandığı görülüyor. Dolayısıyla, iş hayatında kadının varlığı ve etkin olması aslında işin başarısı açısından önemli bir unsur. Başarı odaklı organizasyonlar ve kadın-erkek yöneticiler, kararlarında bu unsuru göz önüne almalılar. İş hayatında bir başka gerçeklik de, dünyada kadınların toplam kazancı 13 trilyon dolar olurken harcama gücü ise 20 trilyon dolar. Yani biz hanımlar buradan da anlaşıldığı gibi harcamayı seviyoruz ve harcamalar konusunda karar vericiyiz. 2013 yılında, müdür ve üzeri pozisyonlarda kadın çalışan oranımız yüzde 30’a ulaştı.

Bu değişim hepimize, büyüyen bir dünyada, daha kaliteli bir demokrasi ve daha kaliteli bir yaşam olarak geri dönecek. Pes etmeyin. Yerinizde sıkı durun. İnsanlara uzanın. Yardım isteyin. Akıl isteyin, en zor şartlarda bile zorlansanız da, sıkılsanız da, dişlerinizi sıkıp gülümsemeye devam edin.

Turkcell’e, Selen Kocabaş ve ekibine bu güzel organizasyon için teşekkür ederim. Bu yüzyıl kadınların yüzyılı.İklim değişikliği, şehirleşme gibi kadınların iş gücüne katılımı da önlenemez bir trend. Diğer büyük değişimlerde olduğu gibi ayak uyduranlar rekabette öne geçecekler. Mobil iletişim çağındayız, kadınların yetenekleri artık daha iyi biliniyor. Dünyada esen rüzgarlar biz kadınlara destek veriyor. Yeni bir dönemdeyiz yelkenlerimizi şişirip daha hızlı ilerlemeliyiz. Ama nereye gitmek istediğini bilmeyenler için hiçbir rüzgar doğru değildir. Biz eşitlik istiyoruz, bunu hak ederek almak istiyoruz. Bu sadece yasalarla olmadığını da biliyoruz. Hepimize rol düşüyor. Daha iyi isteyeceğiz daha akıllı olacağız. Daha etkin alışacağız. Daha iyi bir dünya demokrasi ve gelecek için kadınlara ve onların katılımına ihtiyaç var.

Kaynaklar :

http://haber.stargazete.com/

http://www.haber3.com/

http://www.fundalina.com/

http://www.medya.turkcell.com.tr

Twitter : @Turkcell

İçerik Derleme : LiderlİK Ruhu®

 

Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz