Bazı dükkanlarda yazar bu yazı “BAŞKA YERDE ŞUBEMİZ YOKTUR” pek çok kereler hepimiz şahit olmuşuzdur. İstanbul’da hala rastlanabiliyor, Anadolu’da ise daha fazla…

Ben bu konuyu kariyerimize / işimize bağlayacağım. O nedenle bu örneği vererek başladım;

Biz her ne iş yapıyorsak; illa unvanlarla uzaya yükselmek, illa genişlemek, girişimci isek illa büyümek illa milyonlarca lira yatırım almak, illa yayılmak, illa onlarca kişi çalıştırmak mı gerekiyor?

Bence gerekmiyor!

İşinde gerçekten ama gerçekten çok iyi olup, başka yerde şube açmak istemeyen ya da yayılmak/genişlemek/unvanlarla illa stratosfere çıkmak istemeyenlerde mevcut. Evet günümüzde de mevcut. Ve eğer bu mentaliteniz varsa, size kimse başarısız diyemez.

Bu tercihi Avrupa’nın küçük dükkanlarında da, ülkemizde de rahatlıkla görebiliriz. İlla zincirleşmeden de, yanında 10-20 kişi çalıştırmadan da bunlar mümkün. Kişisel örneklerde de görebiliriz.

5 yıldır girişimciyim, yanımda sabit maaşlı 10 kişi çalışmıyor.
İş yaptırmak istediğim zaman çok yetenekli insanlara işimi yaptırıyor ve bedelini ödüyorum. Onları tam zamanlı yanımda çalıştırmama gerek yok.

Çünkü gerçekten yaptığınız işte “çok iyiyseniz”, iyisiniz demektir.
Mutlaka size gelinir, iş teklifleri yapılır, müşteriler ya da işverenle kapınızda sıra olur. Bu ütopik değildir, bir gerçektir.

Kim pompalıyor, büyüme ile iyi iş yapmanın ve başarının eşdeğer olduğunu?

Başarılı bir iş kurmak istiyorsanız, başarılı bir kişisel marka yaratmanız gerekir. Bu nedenle de kariyerde “kişisel markalaşma” bir hedeftir. Ancak çoğu işletme sahibi, C-Level yönetici veya çalışan bunun öneminin farkında değil.

Anlaşılması gereken şudur; kariyerde kişisel markalaşma, pazarlamanın geleceğidir. Popülerlik ve gösteriş meselesi değildir. İş yapmanın ve yapacak olmanın kritik ve önemli bir parçasıdır!

Bundan 5 sene önce 25 Ocak sabahı elimde evraklarla şirketimi kurmak için mali müşavirin ofise gidiyordum. Hiç unutmam o anı, yağmurlu bir sabah, hava soğuk, ben heyecanlı, bilinmezlikten gergin ama korkmaktan da bir fayda olmadığını kendime tekrarlayarak, ofise gittim işlemleri başlattım ve Smart Career Türkiye ‘yi açtım 🙂

Dilimizde “müteşebbis” denir girişimciye. Teşebbüs etmekten gelir. Arapça kökenlidir. Şebs, tutkal, yapışkan anlamına gelen bir kelimedir. Yani bir nevi, müteşebbis dediğin Katar’da sahada Messi’yi çekiştirip ona yapışan istediğini alana kadar çekiştiren Nusret olmak 🙂 Müteşebbis kelimesinin kökeni tam olarak bu! Yani ısrarcı olmak, yılmamak, modern tabiriyle “dayanıklı” olmak.
Bu iş aradığı süreçte bir mail atıp sonra durandan, ya da bir projesi reddedildiğinde susup oturan dan, kader böyleymiş diyenden olmaz maalesef 🙂

Entrepreneur ne demek biliyor musunuz?
Kelime kökeni sansritçe olan antra prerna’dır. Yani kendi kendini motive eden kişi.

Her süreçte buna ihtiyaç var. İş avlarken, kariyerde değişiklik yaparken, kariyer markasını konumlarken, bir işe girişirken ya da girişimci olmak isterken. Büyük küçük mühim değil…
Artık herkes freelancer mantığı ile uzmanlığını bir değil, birden fazla yere satabilir.

Bilmediklerinizden korkmayın.
Bu herşeyi diğerlerinden farklı yapmanızı sağlar.

Eğer 5 yıl sonra şu anda yapmakta olduğunuz işi yapacak ya da aynı şirkette olacak iseniz; oyunun ve işin dışında kalacaksınız demektir.

Bugün 5 yıl önce adım attığımız işleri bambaşka yerlere taşıdık, taşımaya da devam ediyoruz😉

Kariyer, cesaretli adımların akıllıca ve doğru zamanda atılmasından ibarettir. Korkarsan ve çok düşünürsen yapamazsın.

Yeteri kadar düşünmek ve adım atmak kafidir.

Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz