Başarısı yüksek olanların zaafları da büyüktür.

Bu Mart ayında çok güzel bir kitapla kesişti yolum ve zevkle okudum. Guy Kawasaki’nin “Girişimcinin Elkitabı” isimli kitabında İşe Alım ile ilgili bölümünden bazı alıntıları, yorumlarımla birlikte sizlerle paylaşmak istiyorum.

Kawasaki diyor ki;

“Ceo’nun ve yönetim takımının iki niteliğe sahip olması gerekir. Birincisi, bazı insanların kendilerinden daha iyi bir performans sergileyebileceklerini kabul etmeleridir. İkincisi ise, bunu kabul ettikten sonra böylesi insanları işe alacak kadar özgüven sahibi olmalarıdır.” 

(Bu cümlenin kastettiği anlam,  ülkemizin belli bir kesimi olan kalburüstü şirketlerinin dışında kalan (-ki onlarda da olabilir-) diğer tüm şirketlerdeki Ceo ve yöneticiler için gözden geçirilmesi gereken bir cümle. Kaldı ki, yüksek rakımlarda da kompleks rüzgarları şiddetle esebilmekte. Bunun için herhangi bir kişinin bir makama getirilmiş olması onun hazımlı, başarılı ve gerçek bir Lider Ruh olduğunu bize göstermez. Önemli olan kişinin bilgisini gerçek ilme ne kadar dönüştürebilmiş olduğudur. Yani Müdürünüz bal gibi komplekli ve kıskanç olabilir, Şefiniz/Amiriniz bal gibi sizi çekemiyor olabilir.)

Kitaptan alıntı ile devam ediyorum;

  • Bir aday kurumun başarıya erişmesi sırasında orada çalışıyor olabilir ama bu mutlaka başarıya katkıda bulunmuş olmasını gerektirmez. Kurumun yükselişi boyunca orada kalmış olabilir.

(Cv’de yazılan janjanlı şirket isimlerine bakıpta hemen aldanmamak gerekir çünkü cv’sini incelediğiniz aday belki oradaki sıradan elemanlardan biri, o yerde çalışıyor ve/veya çalışmış olması oldukça üretken, başarılı ve kurumunun vizyonunu taşıdığı anlamına gelmez. Ama İK ne yapsın, hemen gözü kamaşıyor, gözü parıldıyor, etiketler ona havuç oluyor.)

  • Bir kurumda kazanılmış başarı, yeni kurumda kazanılacak başarının garantisi değildir.

(X kurumunda çok başarılı olduğunu bildiğiniz, öğrendiğiniz mükemmel bir adayı kendi kurumunuza almasına alırsınız ama bu sizinkinde de aynı performansı sergileyeceğini göstermez. Keza ben meslek hayatım boyunca rastladığım, büyük isimli kurumlardan alınıpta işe başlatılan ama yeni girdiği kurumda ise bırakın başarılı olmayı, 10 gün bile dayanamayan yeni eleman case’lerine bir çok örnek verebilirim. Sonuç nedir: Hayal kırıklığı + İki taraflı zaman kaybı =  Doğru karar veremeyen İK ve Yönetim)

Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz