Geçen günlerde sevdiğim bir arkadaşımla konuşurken konu kadın-erkek ilişkilerine geldi ve arkadaşım “Bizler güçlü kadınları uzaktan sever, yakından pek sevmeyiz :)” diyerek erkek dünyasına dair veciz bir düşünceyi paylaştı 🙂
Arkadaşımın şakayla karışık bu dediğinde ufakta olsa bir gerçeklik payı olsa da, ben de her ne kadar erkekler güçlü kadınları sevmeseler de içten içe böylesi tutkulu, güçlü ve ihtiraslı bir kadınla beraber olmak ve onu sevmek isteyecekleri konusunda nerdeyse tamamına yakınının hemfikir olacağı ya da böyle bir kadına hayır demeyeceklerini, diyemeyeceklerini hatta aralarında bunun isteğinde olanların bolca olduğunu düşünenlerdenimJ
Arkadaşım da bunun üzerine uzar gider akışlı bir düşünce kaynaması yaratabilecek potansiyelde ki bu güçlü kadın ve erkek konusuna şöyle bir açıklık getirdi;
“Bence bu hatalı bir bakış oldu güçlü bir kadını her zaman seversin, tek taraflı kör kütük aşık da olursun ama bizim istediğimiz sey o kadının bizim tarzımıza ayak uydurması ve itaatkar kadınımız olmasıdır. Hayallerimizde yaşattığımız gibi ve o hayallere göre davranmasıdır tabi o hayallerdeki özellikler o güçlü kadının üzerine bir ya da bir kaç beden küçük kalır ya da dominant karakterini geride bırak(a)maz, sonrasında da durum her iki taraf içinde yorucu bir hal alabilir. En önemli nokta güçlü bir kadınla beraber olurken/olmak isterken erkeğin tam olarak ne istediğini bilmesi gerekliliği yani neden o kadını istediğini ve istediğini elde ettiğinde onu nelerin beklediğini öngörebiliyor olması gerektiği. Ancak o aşamada elbette bunu öngöremeyecek kadar hormon tabakasına battığımızdan dolayı sonuçlarına da katlanmak zorunda kalıyoruz.”
Bunları kendi penceresinden aktaran bir erkek 🙂
Bana göre de bu belirttikleri doğru olmakla birlikte öncelikle erkeğin kafasında “güçlü kadın” kimdir, “güçlü kadın” nasıldır bunu tanımlaması gerekiyor. Fark ettiğim bir ayrıntı şu, erkeklerin güçlü kadın olarak adlandırdıkları kadınları duygusuz veya yaralanmaz, acı çekmez bir tür biyonik varlıklar olarak hiçbir şeyden etkilenmez gördükleri. Bu yanılgıya düşebildikleri. Halbuki güçlü bir kadın olmak, her bakımdan çok daha duygulu ve hassas olmayı gerektirir, çünkü kadının gücünün kaynağı da buradan gelir. Güçlü kadın, kalbinden ve güdülerinden beslenir. Güçlü kadınlar tavır ve edalarını kendilerine güvenden alırlar. Bu demek değildir ki, onlar etkilenmez, acı çekmez veya ağlamaz. Yüzeyde bir şey görmüyorsanız kadının gözlerinin içine bakmaya ve derini görmeye çalışmaya ne dersiniz?
Sonra arkadaşımla sohpetimiz devam ederken bana bir konu hakkında fikir sormak istedi. Hoş ben bu konularda pek danışma merci sayılmam sanırımJ hiçç ahkam kesme niyetinde ve gayretinde değilim keza benim durumu ancak terzi-sökük veya kel-ilaç ikilileri kurtarırJ ama gene de arkadaşımı dinledim ve birkaç fikrimi belirttim.
Kendisinden izinli olarak onunkileri aynen aktarıyorum:
“Kadın erkek eşitliği konusunda bazı yanlışlara düştüğümüzü fark ediyorum. Daha önceki ilişkilerimde öyle yapıyordum ama fark ettiğimden beri yapmıyorum ve gayet iyi gidiyor en azından bu ilişkim. Kadın-Erkek arasındaki alınacak kararlarda erkeğin çok fazla demokratik davranması ve kararların çoğunu kadının almasına izin vermesi, kadının erkeğine karşı olan güvenini sarsıyor mu sence de? Yani benim erkeğim güçlü bir erkek imajını yıkıyor mu? veya artık ilişkiye olan heyecanını yitirmesine sebep oluyor mu? Bunun sonucunda bizim toplumumuzun yarattığı erkek tanımının canını sıkan cümlelerin kadının ağzından çıkmasına sebep oluyor mu ve kadının erkeğe olan saygısını yitirmesine neden oluyor mu? Bir şarkıda söylendiği gibi fazla müsamaha adamı kötü paklıyor mu? Kadınlar ilişkilerde erkeklerin dominant olmasını içten içe istiyorlar mı? Ağızlarından aksine cümleler çıksa da…”
Ben sohpetimizde bu sorulara kendimce cevap verdim elbette ama bunlar bana kalsın izninizle 🙂 Ancak arkadaşımın dokundurduğu nokta o kadar yerinde bir düşünme-taşınma konusu ki. Bu nedenle burada yer vermeyi ve paylaşmayı çok uygun buldum.
Ne dersiniz?
Kadınlar ilişkilerde erkeklerin dominant olmasını içten içe istiyorlar mı? Ağızlarından aksine cümleler çıksa da…
Yorumlarınızı bekliyorum.
Yorum Yapılmamış