Bazen içinden hiçbir şey yapmak gelmez. Çok zorlamamak lazım.
Bazen bulanmış suyun dinlenmesi gerekir. Gerekir ki, bulanıklığa yol açan ne varsa sakinleşsin, dinsin, çöksün ve ortaya tertemiz berrak suyu çıkarsın.
Her insanın hayatında kendine durup baktığı bir dönemi olmalı.
Kendini her yönüyle (öyle boy aynasında da değil :) ) mümkünse küçücük bir aynada bakıyormuşçasına ele aldığı...
Her insanın hayatında durup etrafına baktığı bir dönemi olmalı.
Bu nedenledir ki "elek" meğerse ne de güzel bir aletmiş. Herkesin bir "elek" dönemi olmalı.
Biriken çer, çöp, saman, gereksiz olan gerek kişi, gerek eşya ne varsa hayatından eleyip çıkardığı bir dönemi olmalı.
Bazı dönemlere hazırlıksız yakalandığımızı sanırız. Halbuki öyle değildir. Kolumuz kırıldığı diye üzülürüz, nerden bilebiliriz ki Rabbin bize kırılan kol yerine kanat vermeyeceğini.
20 Mart, 2017