Yaşam koçluğu ve liderlik eğitimlerine ilgi artarken dünyada bu alanda öncü bir ekolün kurucusu olan Henry Kimsey-House ile Keren Kimsey-House, Haziran ayının başında Türkiye’ye gelerek konferans verdi.
Coaches Training Institute’nün (CTI) kurucu direktörleri arasında olan Kimsey-House çifti Co-Active Koçluk ekolünün yaratıcısı.
Geliştirdikleri koçluk programı 22 ülkede uygulanıyor. Liderlik programı ise ABD ve İspanya’dan sonra Türkiye’de başlatıldı.
Çift, yaşam koçluğu programında kişiye “olmak” ve “yapmak” dengesini kurması yönünde eğitim veriyor. Liderlik programında ise her kişide var olan cevherin ortaya çıkarılması sağlanıyor.
Henry Kimsey-House ile yapılan ropörtajdan “liderlik” hakkında önemli noktalar aşağıda;
Metod olarak sizi diğer koçluk eğitimlerinden ayıran çarpıcı nokta nedir?
Co-Active model; olmak ve yapmak dengesinin mutlak olarak gözetildiği bir model. Amacımız kişinin değerleri, inançları,kendini kısıtlayıcı düşünceleri, güçlü yönleri, ilişki kurma biçimi, yaşam amacı gibi “olmak” hali ile eylemleri; işi, okulu, banka hesabı gibi “yapmak” halinin dengede olmasını sağlamak.
Bunları hepimiz yapıyoruz. Neden eğitim almak gereksin ?
Çünkü insanlar ikisini sorunsuz bir şekilde dengede yürütemiyor. Ve sonrasında bir balıkçı kasabasına kaçmayı planlıyor. Bu dengeyi kurmak için eğitilmemiz şart.
Dünyanın ne kadarlık bir kesimine hitap ediyorsunuz?
CTI Koçluk programı şu an 22 ülkede veriliyor. Liderlik programımız ise sadece İspanya ve ABD’de. Şimdi üçüncü ülke olarak Türkiye’ye geldik. Tüm dünyadan farklı milletlerden kişiler bu programlara katılıyor.
Türkiye’de Co-Active liderlik eğitimleri başlayacak. Türkiye halkını ve liderini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnsanlarda çok ciddi bir tutku görüyoruz ancak hükümetin yönetim tarzı fazla kontrolcü. Uzun yıllar boyunca çalışmalarımız için pek çok ülkeyi ziyaret ettik. Farklı ülkelere giderken öncesinde öngörülerimiz olur. Ancak gittiğimizde bizi şaşırtan şeylerle karşılaşırız.
Örneğin Japon halkını ifadesiz ve maske suratlı düşünürken aslında çok duygusal olduklarını gördük. Fransızlarla ilgili ise çok iddiacı oldukları öngörüsü varken sevecen olduklarına tanık olduk. Türkiye hakkında kesin bir öngörümüz yoktu. Geldiğimizde ise halkının çok tutkulu, yönetiminin ise kontrolcü olduğuna tanık olduk.
Kontrolcü kavramı size ne ifade ediyor?
Hükümetinizi ve politik liderlerinizi analiz edecek bilgiye sahip değilim ancak bizim açımızdan değerlendirdiğimizde bütün dünyada insan gelişiminde özgürlük önemli bir yer tutuyor. Dışarıdan bakıldığında şu an Türkiye halkının çok ciddi özgürlük ihtiyacı ve isteği var. Diğer taraftan hükümete bakıldığında bunu engelleyecek bazı güçlü akımların ortaya çıktığını görüyorum. Lideriniz aşırı kontrolcü. Lider nerede durması gerektiğini bilmeli. Bazen sessiz kalmalı, bazen geri çekilmeli. Sürekli öne çıkmak doğru bir liderlik modeli değil.
Yani bir lider öne çıktığı kadar geri çekilmeyi de bilmeli…
Evet, lider, gerektiğinde geri durmayı bilen, gerektiğinde yukarı çıkıp bakabilen ve omuz omuza durabilmeyi başaran kişidir.
“Her insanın içinde keşfedilmeyi bekleyen bir lider var’’ diyorsunuz.
“Liderlik vasfı kişiye özeldir” ifadesini anlamsız kılıyor bu sözünüz…
Evet hepimizin içinde bir cevher var. Cevher yüzeye yakınsa sahiplenmeyi tercih ederiz. Yüzeye uzaksa genellikle reddederiz. Kimilerinde bu cevher yüzeye uzak olabilir. Ancak liderlik, özel kişilere ait bir ödül değil. İçimizdeki bir seçim. Bizim yaptığımızsa bu cevheri ortaya çıkarmak. Yaptığımız şey, ünlü heykeltıraş Michelangelo’nun Davut heykeli için söylediği sözle çok örtüşüyor.
Michelangelo’nun sanatı ile örtüşen yanınız nedir?
Ona göre sanatçının yaptığı yaratmak değil doğada yaratılmış olana dair semboller aramak ve bulduğunu da kendi üslubu ile ortaya çıkarıp tasvir etmek. Biz de tıpkı onun gibi insanlardaki liderlik vasfını ortaya çıkarıyoruz.
Siz içimizdeki cevheri bize armağan ediyorsunuz öyleyse…
Amacımız insanları daha iyi yapmak değil. Biz insanların içlerindeki cevheri çıkarıp çevrelerine yansıttıkları potansiyeli keşfetmelerini sağlıyoruz.
*********
Kaynak : www.taraf.com.tr
Banu Çakar’ın notu : Henry Kimsey-House’in dediği, “Liderlik, özel kişilere ait bir ödül değil. İçimizdeki bir seçim” cümlesi ve aktardıkları, kitabım “Ruh”unla Düşün’ de dile getirdiğim gibi, “Liderlik bir ruh halidir,bir hissediştir. Liderlik bir pozisyon değil bir karardır” cümlesindeki bakış açısıyla son derece paralel.
Kitabımda, Dünya’da liderlik eğitimleri konusunda önemli bir ismin deneyimleri doğrultusunda aktardığı liderlik hakkındaki bu fikir ve bakış açısı ile aynı paralelde (-ki kitabı okuyanlar ne demek istediğimi çok daha rahat anlayacaklar-) liderlik görüşleri aktarmış olduğumu öğrenmek beni genç bir profesyonel ve yazar olarak son derece mutlu etti açıkçası.
Yorum Yapılmamış