Hayat bazen kendine olan inancını sınar.
Hayat bazen düştüğün yerden kalkabilir misin diye boks maçında ringin tam orta yerine düşmüş boksöre kalkması için sayı sayan hakem gibi başında bekler, o da hakem gibi sayıyordur. Düştüğün yerden kalkmanı bekler. İncindiğin yerden toparlanmanı, kırıldığın yerden kendini yapıştırmanı ister. Başında dikilir, bekler.
Hayat bazen kendine olan inancını sınar.
Ama hiçbir durumun ebediyete gitmesi gibi bir hal yoktur. Bugün inişte isen, yarın çıkışta olabilirsin, bugün çıkışta isen yarın inişe geçebilirsin. İnşirah kadar garantidir bu vaziyet. Yani hiçbir hal’in sahibi insanın kendisi değil. Sadece onu yaşamakla yükümlü.
Hani felsefeler veya muhtelif düşünce sistemleri diyorlar ya, bugün ne varsa yaşadığın senin eserin diye…Hem doğru hem değil !
Bazen öyle şeyler insanın başına gelebilir ki bunları ne düşünmüştür ne de hayal etmiştir. Ama bir bakar ki kendini düşünüp hayal bile etmediği şeylerin içinde bulunabilir. Bu örnek hem iyi hem kötü açıdan da olabilir. Bazen ise düşündükleri veya hayal ettikleri gerçekleşmez. Yanılabilir, sanabilir. Yani hangi ucundan bakılırsa bakılsın, her şey insanın eseridir cümlesi kök manasında doğru değildir. Burada ihmal edilen sevgi zekasıdır. Hikmet zekasıdır. Fakat karşına çıkan her şey de seçim hakkı ona aittir, iradesi ve nefsi ile yaşar. Külli irade sahibi buna karışmaz. İşte o zaman o cümlenin bir parça doğruluğu ortaya çıkar. Rumi’nin dediği gibi, gül düşün gülistan, diken düşün dikenlik olursun.
İnsan hayatında sadece kendisinin idrakine izin verilen kadar cüz’i iradesi ile yaşayacaklarını yaşar. Ancak o kadarını anlayabilir ve kavrayabilir.
Bugün hiç aldırıp önemsemediği veya kırdığı, yalan söylediği, incittiği eder kadar o da önemsenmeyecektir ya da o da aynı şekilde kırılacaktır. Yani bugün karşınızdakine siz yalan söylüyorsanız, yarın size yalan söylenecektir. Bugün birine ihanet ediyorsanız yarın sizde bunun acısını yaşayacaksınızdır. Bugün birini kandırıyorsanız yarın siz de kandırılacaksınızdır. Bugün birini önemsemiyorsanız yarın siz de önemsenmeyeceksiniz demektir. Bugün birini yarı yolda bırakmış iseniz yarın siz de yarı yolda kalacaksınız demektir. Bu hesap hiç şaşmaz! Onun için şaşmaz hesaba güvenmeli insan!
Kalp söz konusuysa verilen tüm sözler, söylenen tüm vaadler ince bir tartıda tartılır. Bu tartı da hiç şaşmaz! Bu tartıya güvenmeli insan!
Hayat bazen kendine olan inancını sınar ama asla sıfırlamaz. Kendini sıfırladığını sanan sadece insandır. Sonsuz sevgi içimizde tarzında bayık bir ifade kullanmayacağım ancak hayat tekamül ettiriyor insanı. Yaşam amacını keşfetmeni istiyor. Huzursuz ve mutsuz isen, neden huzursuz ve mutsuzsun bunu bilmeni ve fark etmeni istiyor. Kendini mutlu et, kendine hayatı armağan et istiyor. Onu bir armağan gibi yaşayabil istiyor. Ama her insan bunu sıkleti kadar fark edebiliyor.
Sen ne kadar kararlısın yolunda bunu görmek istiyor hayat, görsün ki sana yardım etsin.
Sen ne kadar sabırlısın yolunda bunu görmek istiyor hayat, görsün ki sana istediklerini versin.
Sen ne kadar iyiniyetlisin yolunda bunu görmek istiyor hayat, görsün ki sana niyetinin ederi kadarını versin.
“Her yelden oynayıp duran samandır. Dağ, hiç yeli önemser mi?” (Mesnevi, c.III. sf.18)
Şimdiiii sen bir SAMAN mısın yoksa bir DAĞ mı?
Yorum Yapılmamış