Yürümemiz gerektiği kadar yolu yürüyeceğiz !

Yürümemiz gerektiği kadar yolu yürüyeceğiz!

Ta ki durmamız gerektiği yere kadar durmadan yürüyeceğiz.

Hayat böyle bir şey….

Bazen insan ne kadar olmasını istese de, eğer istediği şey “durmak” olsa bile “yürümesi” gereken zaman henüz dolmadıysa yürümeye devam edecektir.

Ta ki durmanın zamanı gelinceye kadar yürüyecektir.

Olmasını çok istediğimiz şeyler olmaz bazen…

Gülmesini çok istediğimiz gözler gülmez bazen…

Hayat bazen onu yaşamak istediğimiz gibi yaşatmaz kendini.

İnanmaz insan, güvenmez. Aşk-ı Ala’dan korkar. Akışa bırak(-a-)maz kendini.

Keza bilmez ki korktuğu kadar “vazgeçecek”, aşka akıp ona inanabildiği kadar “nefes” alabilecektir.

Yürümemiz gerektiği kadar yolu yürüyeceğiz!

Ta ki nasıl yürüdüğümüzü anlayana dek durmadan yürüyeceğiz.

Yol böyle bir şey…

Bazen mesafeleri gördüğü hudutlardan ibaret sanar insan, bilmez ki sadece gözün hududu vardır ve sandıkları sadece bir matematikten ibarettir. Bu nedenledir ki, ruhun hudutsuzluğundan çekinen insan, kalbinin gözden ırak olmakla sınandığını kavrayamaz. Çünkü ruhun matematiği yoktur, mesafesi yoktur.

Görünenlere aldanır bazen insan.

Ta ki gözünün gördüğünün “gerçek” olup olmadığını anlayana dek. Keza bilmez ki aldandığı kadar “vasat” bir hayatı, görünenin ardından bakabildiği kadar da “olağanüstü”! bir hayatı olacaktır.

Yürümemiz gerektiği kadar yolu yürüyeceğiz!

Ta ki aşık ve maşuk bir yerlerde karşılaşana dek.

Hayat böyle bir şey…

Yollar yürünür, her şey idrak terazisi elinde tartılır. Sana, bana söz kalmaz.

Her hesap kapanır, her söz kendi bakiliğinin hesabını verir. Sana, bana söz kalmaz.

Yürümemiz gerektiği kadar yolu yürüyeceğiz!

Ne kadar ağladığımızın bir önemi yok, ne kadar güldüğümüzün de, ne kadar kavuşup, ne kadar ayrı kaldığımızın da…Ta ki defterde yazılanlarını yaşayana dek.

Hayat böyle bir şey…

“Biz” bizim değil, “söz” bizim değil, “yazı” bizim değil…

Sorsana şimdi kendine;

“Ne kadar yol yürümüşsün?”

Ve biliyor musun;

“Daha ne kadar yol yürüyeceksin?”

Not: Yazıda “yürümek”, hayatta yaşananlardan, deneyimlerden, sevinç veya üzüntülerden alınan dersleri, feyzleri anlatmak anlamında kullanılmıştır. “Durmak” ise, insanın hangi konuda olursa olsun dilekleri, olmasını istedikleri anlamındadır. Bir insan dilek ve isteklerinin gerçekleşeceği zamana kadar o yolda yürümeye devam edecektir. 

 

Banu Çakar
banu@banucakar.com
Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz