Liderlik konusunu bayık bulanlar, bi tıklar mısınız?

Liderlik olgusuna “Ne bayık konu” veya “Ayy ne modası geçmiş…” veya “Eskimiş bir konu” yorumuyla bakanların ve onların dilinde türkilizcede ifade edeyim bad investment olarak değerlendirenlerin gerçekten neyin bayık ve modası geçmiş olduğu hususunda aşağıda belirtmeye gayret ettiklerimi bilmeleri gerektiği fikrindeyim.

Not: Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, bu yazıyı sadece liderlik konulu bir blog sahibesi olduğum için yazmıyorum, böyle bir site sahibi olmasaydım da görüşlerim aynı olurdu. Blogum benim için görüşlerimi binlerce insanla paylaştığım çok sevdiğim bir aracı sadece…

Başlayalım;

–          Takım elbise içinde voltranvari liderlikten bahsedenler, evet bayıksınız.
–          Liderlik hakkındaki zirvelerde yüz tane şu bu özellik sıralayanlar, evet bayıksınız.
–         Yüzlerce(!!!) avro veya dolar üzerinden düzenlenen bilumum seminer/kongrelerde, “Nasıl başardım?” konulu konuşmalar yapanlar, evet bayıksınız.
–          Çok bilmiş eda ile türkilizce kuru bir liderlikten bahseden yapay tipler, evet bayıksınız.
–          Gittiği yerleri, dinlediği kişileri küçümseyen ve kendince alay eden tipler, evet bayıksınız.
–          Liderliği sadece istatistiki bilumum raporlara ve performans sonuçlarına bağlayanlar, evet bayıksınız.
–          Liderliği sadece oturduğu koltuk bulanlar, evet bayıksınız.
–          Liderliği sadece gerim gerim gerilmek ve gittiği yerlerde kasım kasım kasılmak sananlar, evet bayıksınız.
–          Güya çook seyahat edipte, antin kuntin, çağdaş bir hayat gustosu tutturmuş olduğunu sanıpta bilmediği konularda yorum yapanlar, evet bayıksınız.
–          Liderliğin ruhsal tarafı denilince ne olduğunu hala anlamayanlar, evet bayıksınız.
–          Liderliği sadece şirket eğitimlerinin bir parçası sananlar, evet bayıksınız.
–          Liderlik eğitimlerini sadece bir ekip yönetenlerin alması gerektiğini düşünenler, evet bayıksınız.
–          Liderliğin, tamamen kalpten geldiği sonradan micazın değişemeyeceği gibi, içinde olmayan bir bünyeden zuhur edemeyeceğini de anlayamayanlar, evet bayıksınız.
–          Liderliğin politik davranmak değil, içten davranmak olduğunu bilmeyenler, evet bayıksınız.
–          Takım elbise ve tayyörle, kartvizit ve fönlü saçlarla 100 kişiyi, 1000 kişiyi yönetsen de lider olunamayacağını bilmeyenler, evet bayıksınız.
–          Samimiyetsizliği paçasından, yüzünden ve sözünden akanlar, evet bayıksınız.
–          İnsanların ayağını kaydırmakla, sözde maskeler takmakla lidercilik oynayanlar, evet bayıksınız.
–          Klasik sözde liderlik eğitimlerinde her şey senin içinde, sınırsız güç falan diyenler, evet bayıksınız.
–          Liderliğin insanların ruhlarına dokunmak olduğunu, bunun da dolarla bir konferansa katılmaktan çok daha farklı olduğunu keşfedemeyenler, evet bayıksınız.
–          İnsanların, kötü ve zor durumlarda liderlerinin (bu müdür, ceo, insanın kendisi, bir dostu veya hayat arkadaşı da olabilir) ağızlarından çıkanlara pür dikkat kesildiklerini ve hayata o dönemeçlerde liderlik edildiğini fark edemeyenler, evet bayıksınız.
–          Bayıklar evet ne yazık ki siz kötü bir bad investment’sınız 🙂 Keşfedenler çoktan etti, fark edenler çoktan etti. Ve sizde uzun süremeyeceksiniz.
–          Liderliğin hayat, ilim, hikmet, meşreb ve sıklet, ezel ve ebed, zahiri ve batini, ittika ve müttaki, feyz ve gayb…benzeri bir çok ilişkinin içinde varolduğunu ve bunların da elbette sayfalarca teori anlatan veya yüzeydekinin martavalı okuyan liderlik olgularında bulunmayacağını bilmeyenler siz bayık değilsiniz sadece keşfetmek ve öğrenmek gerek…

Liderlik her salisesi ile her an hayatımızın ta içindeki atomdadır. Çünkü her şey gayesine hizmet etmektedir. İşte tüm bu sayabildiklerim nedeniyle, sormak isterim bunu modası geçmiş(!) konu telakki edenlere;

“Liderliğin henüz keşfedilmemiş hatta keşfedilmesi ve idrakı o kadar da kolay olmayan, sıklet gerektiren gerçek batinisini yalayıp yuttunuz mu da mevzunun içini baydınız?”

Banu Çakar

Yorum Yapılmamış

Yorum Yaz